26 Mart 2009

kısa... kısa...

  • Son 15 gün içinde üzerinde çalıştığım 3 proje deveye alındı. Bir IT çalışanı için çok olağan birşey değil bu aslında. Bizim sektörde bu konuda ABD kökenli bir araştırma vardır yıllık yayınlanan; Gartner Report. Başarısız olunan it projelerinin yüzdelerini de verir. En azından bu rapora göre sapmamın çook büyük olduğunu söyleyebilirim :)
  • 14'ünde önce hevesle sonra kendimi zorla sürükleyerek bir eğitimdeydim İstanbul'da, Kadıköyde. Belediye'ye yakın bir yerdeydi eğitim mekanı. Bana mı öyle geldi bilemiyorum ama Kadıköy'ün çehresini biraz değişmiş buldum. Açıkçası pazar günkü yerel seçimler adına biraz endişelendim.
  • Seçim demişken, Bursa'nın AKP'li belediye başkanı olmayan tek merkez ilçesinde oturuyorum -artık dersem daha doğru olur; ama taşınma maceramız uzuuun... uzuuun... bir entry konusu olmalı sanki- Ama bu yerel seçimlerde AKP'nin ne kadar organize seçim propagandası yaptığını gördükçe yeni belediye başkanımızın AKP'li bir "baaayan" olacağından korkmaya başladım.
  • Geçen haftasonum acayip yoğun geçti. Cumartesi günü eski iş yerimden arkadaşlarla buluştuk. Bu arada buluştuğumuz ekibin içinden sadece 2 kişi hala aynı şirkette çalışıyor ve onların da son 3 aydır maaşlarını alamadığını öğrendim! Yollarını ayıran diğer 3 arkadaş kendimiz adına sevinirken onlar için oldukça üzüldük.
  • Cumartesi akşamı -facebook sağ olsun- 92 yılında mezun olduğum ilkokulumdan sınıf arkadaşlarım ve sevgili öğretmenimle buluştuk. Buluşmaya giderken ilkokul öğretmenimi yaşlanmış görmekten çok korkuyordum. Sanki onun yaşlanması çocukluğumun çook gerilerde kaldığı anlamına gelecekti ama korktuğum başıma gelmedi, sevgili öğretmenim hala eskisi gibiydi... Ve hafızası nerdeyse hepimziden iyiydi.
  • Pazar günü Nazım'ımım yüksek lisans projesi ile geçti. Çok çalıştık ama sanırım salı günü sunumu çok başarılı geçmemiş.
  • Yukarıdan anlaşılacağı gibi bu hafta gene kocamla birbirimizi özleme fazındayız. Bu hafta Ankara haftası.
  • Yeri gelmişken sık seyahatlerın evliliği güçlendirdiğine inanıyorum. Özlemek bir nedeni belki. Ama esasen tarafların kendi kendine kalması için fırsat yaratması bence. Ben bu seyahat dönemlerinden besleniyorum.
  • Çarşamba günü Nazım'ın tabiri ile benim için hayattan çalışnış bir gündü. Günübirlik İstanbul vardı gene. Ama bu sefer şirket eğitimi olduğu için yolculuk -lodos'a rağmen- konforluydu. Üstelik eğitim erken bitince Altunizade'den doğru boğaza indik. Fethi Paşa Korusu'nun karşısındaki Beltur'da güzel bir türk kahvesi, martılar, boğaz, güneşli bir bahar günü... bataryalarımı şarj ettim. Ve evet bahar artık gelmiş dedim...
  • Derken bugün Bursa gene kışa geçti ama ben artık bahar modundayım, kolay kolay geri dönmem sanırım :)

2 yorum:

Tanya's dedi ki...

Pazar günü oyumu kullanmakaya geliyorum yanına...hayatımda bursada oy kullanmamış biri olarak ilk kez vereceğim..Arkadaşların şahane seçim kampanyalarından biri de bu sanırım..oyları kullanamayacağın yerlerde sandık başına git..gideceğim..azimliyim bunda da.

bütün bunlar düş dedi ki...

Hımm, başka illerden seçmen transfer etmek. İyi fikirmiş bu. Oy kullanmak için bursaya gelmek, ne güzel sorumlu bir seçmen, benim hala sandıkla tanışmamış üniveristeli arkadaşlarım var.