19 Şubat 2009

Sevdiğim çiçeklerden bir demet..

Lale...
...ille de de sarı ve en goncasından , en uzun saplısından...

Aşkın bir “şey”e duyulabileceğinin ilk farkındalığı.


Zerafet.. Güzellik.

Aşkın objesi bir genç kadın..


Krizantem...
...mor ve pembenin tüm tonlarında, sarı ve mor arasındaki renk tayfından, onlarca..

Çalışma masamızın üstünde ya da mutfak masasının üstünde kocaman bir vazo içinde renk renk kasımpatları…
Bahçede ablamla en güzel buketi yapmak için çekiştiğimiz öğleden sonraları…
Bahçenin üst kapısından alt kapısına kadar merdivenler boyunca renk renk açmış kasımpatları. “Evim” hissi.


Kardelen...
...en küçüğünden en boynu bükük olanından, tek yaprağı en yeşil olanından..

Kış..Babamın iş için bir yerlere gider.. Akşam dönüşünü beklemiş ama uyuya kalmışımdır her zamanki gibi..

İçimde ablamın babamı benden önce görmüş olmasının hafif kıskançlığı, uyanırım sabahleyin. Salonun kapısını açarım ve o orda pencereden süzülen sabah güneşinin altında tek başına –bazen bir iki arkadaşıyla beraber- ve nedense her zaman minik bir cam kavanozda olur.

Ve bana babamın bir tanesi olduğumu hatırlatlatır, eve gelişini ilk önce ablamın görmüş olması önemli değildir artık!


Şakayık...
...en gösterişlisinden, en keskin kokulusundan en serilip serpilmişinden…

İlk çiçeğin müjdesini hep annem verir. Gözlerini kocaman açarak..

Tıpkı okul sabahlarında ablamla ikimizi uyandırmak için perdeyi açmaya giderken söylediği gibi „Biliyormusun dışarda ne var?“

Aynı pencereden görürdüm bembeyaz karı.. Kan kırmızı yapraklarını gördüğümdeki heyecanım karı gördüğümdeki ile aynı. İkisinde de tarifsiz tıpıtıpı aynı his!

18 Şubat 2009

benim huş ağaçlarım..


Sevdiğim adamın gözünden doğduğum yerlerin huş ağaçları..
BernaCan anlatmış..


Nazım'ın gözünden Nazım'in dizeleri ile..
..Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
ve bir orman gibi kardeşçesine.

17 Şubat 2009

hediye

Doğduğum yerlere götürdüm sevdiğim adamı. İlk masallarımı okuduğum odayı gösterdim. Kıyılarıma çekildiğim tavan arasında gezindik beraber. Küçük bir kızken tutunduğum merdiven pervazlarına dokunduk beraber. O küçük kızın uyanınca gördüğü manzaralara baktık beraber bir sabah.

İlişki portrelerinizde sizin de ufuk çizgileriniz var mıdır bilmem, benim bütün taslaklarımda ufuk çizgim buydu. 9 yaşındaki o kız, 29 yaşındaki bu genç kadının sevdiği adamla tanıştı. 29 yaşındaki bu genç kadın 9 yaşındaki o kıza hayallerinde konuştuğu adamı tanıştırdı. Kapılar açıldı, farklı farklı ben'ler birbiri ile konuştu. Hepsine o yaştaki benler için umut pay ettim. En karanlık anlarında "bütün bunlar düş" diyebilmeleri için.